Nerede okuduğumu ya da kiminle konuştuğumu hatırlayamadığım kurumsallaşmaya farklı bir bakış açısı…
Kurumsallaşma kelime olarak baktığınızda “orada bir kurum var uzakta, gitmesek de çalışmasak da o kurum gibi olmalıyız” anlayışını çağrıştırıyor. Özden uzaklaşıp bir şeye benzeme çabası; üstünde emanet durduğu halde abinin kıyafetlerini giymek gibi. Olmuyor işte!
Oldurma çabasıyla başlanan kurumsallaşma çalışmalarında şirketler genetiğiyle oynanmış gıdalar gibi oluyor. Dışarıdan bakınca büyük, kırmızı bir elma ama ilk ısırıkta sukut-ü hayal.
Özü olmayan bir kurumdansa özünü koruyup sistemsizliğini sistem olarak kullanabilen bir kurum daha samimi geliyor.